Kanji Alfabesi Kanji alfabesi, Japonların kullandığı bir yazı sistemidir ve harf harf değil, her kelimenin ayrı bir simge ile gösterildiği bir sistemdir. Kanji alfabesi, Çince kökenlidir ve bu nedenle kolaylık sağlamak amacıyla türetilmiş iki adet hece alfabesi (Hiragana ve Katakana) bulunmaktadır. Kanji alfabesi, Japonya'nın resmi yazı sistemidir ve fonetiğini anlayabilmek için öncelikle hece düzeninin öğrenilmesi gerekmektedir. Kanji, Japoncada Çince yazı karakterlerine verilen isimdir ve mesaj için harika anlamına gelmektedir. Japonca'ya Çince yazının gelişi üzerine farklı teoriler bulunmaktadır. Beşinci yüzyılda Budist rahipler tarafından Japonya'ya getirildiği düşünülmektedir. Çince karakterler Japon diline girdiğinde Çince zeki okunuşu ve karakterlerin kelime anlamları Japoncada önceden beri kullanılmakta olan söylemle birleşerek genel olarak ikili bir fonetiğe sahiptir. Bu harflerin hızlı yazılımı, diğer Japonca hece bilgisi olan Hiragana ve Katakana dizelerini doğurmuştur. Japoncada dil ve formları ile Kanji kullanımı isimler, fiil kökleri ve sıfatlarla sınırlanarak şekilleri sadeleştirilmiştir. On binleri bulan karakterler bulunmaktadır. 1945 adet günlük kullanım Kanjileri olan Jouyou Kanjisidir. Kimi isimlerde kullanılan Kanjiler ise 983 karakter içeren kişi adları Kanjileri olan Jinmeiyou Kanjileridir. Kanji'nin Tarihçesi Japonca, ilk dönemde sadece bir konuşma diliydi ve bir yazı sistemine sahip değildi. Beşinci yüzyıldan sonra, Çince'den Kanji adı verilen harflerden oluşan yazı sistemini alarak Japoncaya uyarlamışlar ve bu şekilde de Kanji alfabesi oluşmuştur. Japoncada kullanılan Kanji alfabesi, Japonca kökenli kelimeler için yazı yazmakta kullanılır. Kanjiler, antik çağ insanlarının doğadaki şekilleri basite indirgeyerek çizmesi ile meydana gelmiştir. Her Kanji'nin farklı bir anlamı vardır, yani her Kanji farklı bir sözcüğü kapsamaktadır. Kanji alfabesinin doğuşu Çin'e kadar uzanır. İlk zamanlarda Japonların kendi dilleri vardı, ancak alfabeleri yoktu. Beşinci yüzyılın sonlarına doğru, Çinlilerin kullandığı yazı sistemini alıp Japoncaya uyarlamışlardır. Bu yüzden Japoncada karşılayan iki farklı okuma sistemi vardır. Birisi Kanjilerin Çince okunuşu, diğeri ise Japonca okunuşudur. Kanji okuma sistemi öğrenilirken iki okunuş da ezberlenmelidir. Çünkü Kanji okuma mantığı kısaca bir kelimeyi karşılıyorsa Kunyomi, Çince okunuşu ise Onyomi olarak adlandırılır. Diğer bir mantık ise Kanji yanında başka birkaç kelime varsa bir özel isimdir. Kanji alfabesi kullanıldığı için alternatif yöntemlerin hepsinde farklı anlamlar taşımaktadır. O yüzden de öğrenmesi en zor diller arasında yer alır. Günümüzde Japonca dilini geniş kapsamlı olarak bilen insan sayısı kendi kültürleri haricinde neredeyse çok düşük oranlardadır. Kanjinin Gelişimi Kanjinin ortaya çıkışı, Mısır hiyeroglifleri gibi ilkel resimlerin çizilmesinden kaynaklanır. Çeşitleri ve isimleri ifade eden bu ilkel resimli şekillerden oluşan bir ideogramdır. Zaman içerisinde birçok gelişme göstermiştir. Japonların milattan sonra üçüncü yüzyıla kadar kendi yazıları olmadığından, Kore yoluyla Çin'den Japonya'ya gelen Çince karakterleri Japonlar ilk kez bu yüzyılda tanımışlardır. Yamato İmparatorluğu Sarayı'nın Koreli öğretmenleri, klasik Çince yazılarla birlikte çok kısa bir süre sonra Kanjileri yazarak Japonya'ya getirmişlerdir. Çince kelimeler, Çince kelimelerin tek heceli olmaları nedeniyle çok heceli Japonca kelimeyi yazarken sıkıntılar ortaya çıkarmaktaydı. Bu nedenle de Kanjinin yanına Kana alfabesini geliştirmek zorunda kalmışlardır. Kanjiler, Japoncanın yapısına geçerken Japoncanın gramerini ve telaffuzunu dikkate alarak birçok değişikliğe uğramışlardır. İkinci Dünya Savaşı'nın sonuna kadar Japonca'da yaklaşık 3600 Kanji kullanılıyordu. Daha sonra temel eğitim için 1945 Kanji belirlenerek Kanjilerin sayısı sınırlandırılmıştır. Sonuç Kanji alfabesi, Japonya'nın yazı sisteminin temelini oluşturan önemli bir unsurdur. Hem tarihsel hem de kültürel bir miras olarak Japon diline ve yazısına büyük katkı sağlamıştır. Kanjinin öğrenilmesi zor olmakla birlikte, Japonca dilini ve kültürünü derinlemesine anlamak için vazgeçilmezdir. |